28 Kasım 2012 Çarşamba

Kitap Yorumu: Destroy Me - Tahereh Mafi


Bana Dokunma/Shatter Me'yı okuyanlar, kitabın kötü çocuğu Warner'ı hatırlayacaklardır. İşte Destroy Me Warner'ın kitabı. Aynı zamanda serinin bir buçuğuncu kitabı.

Benim kötü çocuk sevdamı artık bilmeyen yoktur herhalde. Onlarda beni etkileyen bir şeyler var. Her seferinde kötü tarafı seçmemi sağlayan bir şey. Warner da Bana Dokunma'yı okuduğumdan beri kitabın diğer erkek karakteri Adam'ı anında geride bırakarak kalbimde tahta sahip olmuştu. Destroy Me'nin Warner'ın bakış açısıyla anlatıldığını duyunca çılgınca sevinmem de işte bu yüzdendi.

Bana Dokunma'yı okuyan herkes benim kadar Warner'ı sevmemiştir, biliyorum. Ancak kararınızı bir de Destroy Me'den sonra verin. Çünkü bu novellada Warner'ın kafasının içine giriyor, onun hiç bilmediğimiz yönlerini keşfediyoruz.

27 Kasım 2012 Salı

Kitap Yorumu: Knight - Kristen Ashley


Dikkat!

Bu kitap bildiğiniz kitaplara benzemez! Bol miktarda küfür, aşırı derecede sahiplenici bir alpha male içerir. 

Uyarımı şimdiden yapıyorum ki, merak edip de okuyanlar "Aaa, bu neymiş böyle yahu? Ne okumuş bu kız?!" demesin. Çünkü bu kitabı herkes sevemez. Sevmeniz için alpha male dediğimiz, sahiplenici, otoriter, dediğini yaptıran erkek karakterlerden hoşlanmanız gerek. Eğer bu kritere uyuyor, "argo ve küfür beni hiç rahatsız etmez canım" diyorsanız o halde okumayı göze alabilirsiniz.

Dediğim gibi, Knight oldukça farklı bir kitap. Bundan önce, aynı etiketlerle anılan Bared to You'yu okumuştum ve açıkçası Gideon'u bu kadar sevmemiştim. Knight'ta bir şey var... Pek çok yönüyle aykırı olsa ve şöyle bir düşününce "yuh artık, yok canım!" dedirtecek şeyler yapıp söylese de adam kendini sevdiriyor. Sanırım mesele 'hissetmek.' 

24 Kasım 2012 Cumartesi

31. TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı Hatırası

Bir Kitap Hayvanı'nın özünü bulduğu yer neresidir? Elbette kitap fuarı! Ben de, özüme dönmek için gerekeni yaptım ve bugün soluğu fuarda aldım.

Bu sene açık söylemek gerekirse fuarı fazla yağmalayamadım. Neden diye soracak olursanız; eh, kitaplar beklediğim kadar ucuz değildi. Mesela; Pegasus ve Artemis'den de alacağım kitaplar vardı; ancak onları Cağaloğlu'ndan daha uygun fiyata satın alabileceğimi düşünerek bu yayınevlerini es geçtim. Ama yine de eve eli boş dönmeden olmazdı.


İşte günün ganimetleri! (Üsttekilere aldanmayın, altta yan yana duranlar.)

Martı Yayınları standından, Kitap Hırsızı adlı kitabını zevkle okuduğum Markus Zusak'ın Hiç Kimse Sıradan Değildir'ini aldım. Martı'da ciltliler hariç kitaplar 10 TL idi. Yani pek bir uygun.

Arunas Yayınları'ndan Mahşerin Dört Atlısı serisinin ilk kitabı Ares'i aldım ki, kitapların çoğu 5 TL'ydi. Alamadan duramadım kitap aklımda olmamasına rağmen.

Ve tabii, hazır görmüşken Buz ve Ateşin Şarkısı'nın dördüncü kitabı Kargaların Ziyafeti'ni almazsam olmazdı! Onları Epsilon standından %20 indirimle aldım.

Son olarak ise DEX'den Başlat: Ready Player One'ı da dahil ettim kitaplığıma. Çoook merak ettiğim bu kitap tamı tamına 9 TL'ydi.


Sonuç alarak, çok fazla kitap almamış olsam da son derece güzel zaman geçirdim. Yayınevleriyle ve binlerce Kitap Hayvanı'yla iç içe olmak keyif vericiydi. Eve elim kolum dolu, yorgun fakat bol bol eğlenmiş halde döndüm.

Ayrıca, ÜKG Blog Turu gezginleriyle buluştuk ve gelecekteki blog turları için hazırlığımızı yaptık. Sürprizlerimize şimdiden hazırlanın!

Bir sonraki TÜYAP Kitap Fuarı'nda görüşmek üzere!

19 Kasım 2012 Pazartesi

Kitap Yorumu: Tempting the Player - J. Lynn


Maddie ve Chase'den sonra, Bridget ve Chad'in hikâyesiyle Gamble Brothers serisi devam ediyor.

Chad Gamble, Gamble kardeşlerin en büyüğü ve beysbol oyuncusu. Aynı zamanda ağız sulandıracak kadar yakışıklı ve kötü çocuk imajıyla meşhur. Sorun da burada zaten. Chad'in çok sevdiği şehrinden ayrılmaması için Nationals'da (beysbol takımı) kalması, Nationals'da kalması için de tavırlarını düzeltmesi gerek. Yoksa şehirden de, hayattaki tek dayanakları erkek kardeşlerinden ve Daniels ailesinden de ayrı kalmak zorunda kalacak. Chad, Nationals'da kalmak istiyor istemesine. Sırf bunun için takım ona bir danışman gönderiyor. Miss Gore. O bir efsane! O bir iş bitirici! Bayıldım kadına. Her eve lazım böyle danışman. Neyse. Miss Gore'e olaya el atıyor ancak yine her şey Chad'a bağlı elbette. Uslu durması gerek. İmajını düzeltmek için bir süre kadınlardan ve nahoş yerlerden uzak durması gerek. Ama o ne yapıyor? Şehrin en "ünlü" barlarından birine gidiyor.

Gelelim Bridget'e. Kızımız, ilk kitabın ana kadın karakteri Madison'un asistanlığını yapıyor. Gamble kardeşlerden son derece haberdar yani. Nasıl olmasın ki? Chase her daim Maddie'nin dibinde zaten. Ve aşk meselelerinde talihsiz Bridget, bir gece kız arkadaşıyla bir bara gidiyor. Tahmin edin orada kimle karşılaşıyor? Evvet, doğru bildiniz! Chad'le. Chad, görür görmez Bridget'a göz koyuyor tabii. Bu kızıl afeti elde etmek için anında çalışmalara başlıyor.

9 Kasım 2012 Cuma

'Sıcak Bedenler (Warm Bodies)' Film Fragmanı Yayında!



Bu yazıyı yazarken içimde mutlu sincaplar dans ediyor. Çünkü az önce en sevdiğim kitaplardan birinin, bende ayrı yeri olan kitaplarımdan birinin, müthiş bir film olacağının sinyallerini veren fragmanını izledim!

Sıcak Bedenler (Warm Bodies), Isaac Marion'un zombileri farklı bir bakış açısıyla ele alan eseri. Film olacağını blogumda daha önce duyurmuş, hattâ filmden ilk kareleri yayınlamıştım. Bu kez ise fragman haberiyle geldim.

Filmin başrollerini Nicholas Hoult ve Teresa Palmer paylaşıyor. Açıkça söylemek gerekirse, en sevdiğim zombi R'nin beyaz perdedeki hâli hayallerimdekine yakın olacak gibi görünüyor. O sevimliliği Nicholas iyi yansıtmış, eğer film de fragman kadar iyiyse. Ve Teresa'yı da Julie rolü içinde çok beğendim.

Anlayacağınız eğlenceli, duygusal bir film bizi bekliyor! Daha doğrusu biz onu bekliyoruz. Sıcak Bedenler (Warm Bodies) 5 Nisan'da vizyonda!

Sıcak Bedenler kitap yorumum için tık!

Ve işte fragman:

5 Kasım 2012 Pazartesi

Günün Görseli: Jace Dediğin Böyle Olur

"Günün Görseli" köşesinde genelde beğendiğim kitaplıkları ve kitap temalı fotoğrafları paylaşıyordum. Bu kez bir değişiklik yapayım dedim.

Ölümcül Oyuncaklar / The Mortal Instruments serisini okuyan ya da bilen herkes Jace Wayland'ı da bilir. Pek yakında ilk kitabı Kemikler Şehri'nin filmi de gelecek. Kitabın ana karakterlerinden Jace, benim de favori erkek karakterlerimden biridir. Gerek ukalalığı, kendini beğenmişliği, gerek yerinde romantizmiyle her daim gönlümde taht kurmayı becermiştir. Bu fan yapımı çizimi görür görmez hayal ettiğim Jace'i resmettiklerini düşündüm.

Jamie Campbell Bower geyiklerine girmeden, sadece altını çiziyorum: Jace dediğin böyle olur.


Oh My Jace by rararachelmarie

4 Kasım 2012 Pazar

3. Blog Tur: Bazı Kızlar Isırır - Chloe Neill



Blog Turları hız kesmeden devam ediyor! Şimdi de sıra 3.de.

3. Blog Tur'umuzun kitabı Optimum Kitap'tan çıkan Bazı Kızlar Isırır.

Katkılarından dolayı Optimum Kitap'a teşekkür ederiz.

1. Blog Tur'a bakmak için buraya, 2. Blog Tur için ise şuraya tıklayın.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...