29 Mart 2013 Cuma

Kitap Yorumu: Tanrı - Jennifer L. Armentrout


Tanrı, Melez Sözleşmeleri serisinin 3. kitabı.

Artık fenomen hâline gelmiş bu seriye hâlâ başlamadıysanız ve yazıya boş gözler ile bakıyorsanız ya uzayda yaşıyorsunuz ya da bu tür kitapları yeterince takip etmiyorsunuz demektir. Çünkü Melez Sözleşmeleri hem Dünya'da hem de Türkiye'de büyük bir okur kitlesine ulaştı. Karakterleri bağırlara basıldı, serinin devam kitaplarının çıkması heyecandan öte bir duyguyla beklendi. Mitoloji ile günümüz paranormal hikâyelerini harmanlayan Jennifer L. Armentrout, çok kısa bir sürede young adult/genç yetişkin türünün en sevilen yazarlarından biri hâline geldi. Peki, neden mi?

Alex'in söz dinlemez, önüne geleni tekmeleyen, bazen fazlasıyla sinir bozucu ama her daim insanı merak içinde bırakan bir kadın kahraman olması. Seth ve Aiden ikilisinin, Alex'in potansiyel âşıkları olarak tüm mükemmeliyetleriyle etrafta dolanıp herkesin aklını başından almayı görev edinmeleri. Ayrıca seride aksiyon ve macera dur durak bilmiyor. Alex'in başı bir türlü beladan kurtulmuyor. Önce İblisler, yeni yeni düşmanlar, furiler derken sürekli birileri onu öldürmek istiyor.

Seriye genel bir bakış attıktan ve sizi okumadıysanız bile okumaya teşvik ettikten sonra Tanrı ile ilgili düşüncelerimi söylemeye geliyor sıra.



İlk başta belirtmeliyim ki, serinin şimdiye kadarki en iyi kitabıydı! Melez'de henüz alışma evresindeydim, sonlara doğru ancak kendimi iyice içine yerleştirebilmiştim. Safkan'da biraz daha benimsemiş ve karakterlere (yani Seth'e) iyice ısınmıştım. Tanrı'yı ise tam bir fangirl tavrıyla bekledim. Gözüme gözüme sokulan spoilerlara aldırış etmeden az bilgiyle kitaba başlayabildim. Kötü bir zamana denk geldi kitap aslında, araya giren tonlarca şey yüzünden uzun bir zaman dilimi içerisinde okumak durumunda kaldım. Ancak şu son 3 gün içinde eski ritmimi tutturdum ve adeta içinde yaşayarak okudum Tanrı'yı.

Tanrı'da Alex'i bu kez Uyanışı'na yakın bir zaman kalmış ve kafası -her zamanki gibi- karışık bir hâlde buluyoruz. Aiden tarafından reddedilen ve Seth'i tercih eden sevgili Apollyon'umuz, çok geçmeden kendini yine tehlikenin göbeğinde buluyor. İşin içine gizemli birinden gelen önemli bir mektup ve güvendiği insanların yapacağı ihanetler de eklenince onun için hayat iyice içinden çıkılmaz bir hâl alıyor.

Uyarı: Yazının buradan sonrası fazlasıyla isyan ve azıcık spoiler niteliği taşıyabilir.

Bu kitapta Alex'in Uyanış'ının yaklaşmasıyla beraber Apollyon'ları kullanmak isteyenler de iyice kendini belli ediyor. Tanrı'da en çok sinirimi bozan şey Jennifer'ın beni o kadar sevdirttikten sonra Seth'i bir çırpıda silip atmaya çalışması oldu. Bunu en çok da Jennifer'dan beklemezdim. Evet, Aiden bize Prince Charming olarak sunuluyor Melez Sözleşmeleri'nde. Ancak ben henüz Melez'i okurken Team Seth grubuna dahil olmuştum. Aiden'i hiçbir zaman tam olarak sevemedim. Açıkçası o kadar da umurumda olmayan bir karakter oldu. Fakat Seth öyle mi? Ukalalığı, kendini beğenmişliği, umursamazlığı, bad boy tavırlarıyla içime işledi resmen. Peki, bu kadar mükemmel bir karakter yarattıktan sonra onu bir köşeye atmaya çalışmak ya da iyice kötü adam moduna sokmak adil mi, ha Jen? Çok kızgınım sana çok.


Tamam, bu çocuğu Alex'le beraber yapmana gerek yok. Zaten Alex çoğu zaman sinirimi bozuyor. Çok fevri, çok inatçı, çok dik başlı. Sevdiğim zamanlar da oluyor ama sürekli Aiden Aiden diye ölüp bitmesi sinirime dokunuyor. Yine de rahat bırakabilirdin Seth'i! Çok üzüldüm ona Tanrı'da. Öyle böyle değil. Sadece sevgiye muhtaç benim biricik altın rengi İlk'im. Az kaldı, "Seth'e özgürlük!" kampanyası başlatacağım. Ya da ona yan seri falan yazsın Jen. Azıcık ucundan ucundan gösteriyor kitapta hep. Onlarda da çocuğa yaptırmadığı pislik kalmıyor.

Kitabın bir de sonu var ki akıllara zarar! "Cliffhanger" dedikleri tam anlamıyla bu olsa gerek. Tanrı, sizi merakta bırakmakla kalmayıp kıvrım kıvrım kıvrandıracak, devamı için krizlere girdirecek bir yerde son buluyor. Yani şimdiden hazırlayın kendinizi. Şu tepkiyi verebilirsiniz her an.



Kısacası, bu kitaba ne kadar sancılarla okusam da çok ama çok sevdim. Mitoloji, özellikle Tanrılar kısmı, adına yaraşır bir şekilde iyice öne çıkmış ve muhteşem olmuş! Serinin devam kitabı Apollyon için şimdiden sabırsızlanmaya başladım.

Melez Sözleşmeleri serisi: 
(Yorumlara yazıların üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.)

Melez (Melez Sözleşmeleri #1)
Safkan (Melez Sözleşmeleri #2)

Puan: 5


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...