Serinin ilk kitabı Eğer Yaşarsam/If I Stay için yazdığım yoruma buradan ulaşabilirsiniz.
Henüz Eğer Yaşarsam'ın yorumunu yazarken Sen Gittiğinde/Where She Went önümde açık duruyordu. İlk kitabı bu kadar acımasızca bitiren Gayle Forman adeta beni kolumdan tutup ikinci kitabı okumaya sürüklemişti. Ben de itaat ettim ve Sen Gittiğinde'ye başladım. Bu seriyi üst üste okumak ne kadar doğru bilemiyorum ancak bu kitaplar yüzümde hüzünlü bir gülümseme ile kapandı benim için.
Aslında Türkçe adları tadını biraz bozuyorlar ama bu serinin kitaplarının adları içeriğe son derece uyumlu bence. İlk kitapta Mia'nın "yaşaması/kalması" için mücadelesini okurken Sen Gittiğinde/Where She Went'te Adam'ın Mia'dan sonraki hayatını okuyoruz.
Evet, bu kitap tamamen Adam'ın bakış açısıyla anlatılıyor. Bu yüzden ilkinden oldukça farklı bir yerde dursa da Gayle Forman'ın tanıdık kelimeleri size yine çarpıyorlar, merak etmeyin.
Ondan ailesini alan trajik trafik kazasından sağ kurtulan Mia ilk kitabın sonunda Adam'ın çabalarıyla komadan uyanmıştı hatırlarsanız. Ve Adam ona bir söz vermişti; eğer yaşarsa ve bunu ondan isterse onu yalnız bırakacaktı. Yeter ki yaşasın. İsterse eski hayatından sonsuza dek kurtarabilirdi. Aslında Adam'ın tek amacı âşık olduğu kızın hayatta olduğunu görebilmekti. Mia'nın seçeceği yolun bu olacağını bilemezdi.