19 Kasım 2010 Cuma

Kitap Yorumu: Yeşil - Ted Dekker



Ted Dekker'ı bilen bilir. Türkçeye çevirilmiş iki gerilim kitabı vardı. Onları okumadım ama Çember Serisinin çıkacağını duyunca gözlerim şööyle bir açıldı. Fantastik, kıyamet, seçilmiş kişi falan filan. Tam benlik etiketler bunlar. Ted amcamı da bir okuyayım dedim. Kitap çıkar çıkmaz koştum kitapçıya aldım. Yanında iki kitap daha aldım. Bir gün boyunca hangisinden başlayacağımı düşündüm durdum. En sonunda "amaaann birinin ingilizcesini okudum, diğeri de seri, ikinci kitabı zor çıkar, en iyisi Yeşil'den başlayayım" dedim. Valla çok iyi de etmişim. Başlar başlamaz farklı bir dünyaya girdiğimi hissettim. Şimdi sizlere de birazcık anlatayım:

Öncelikle tanıtım yazısı;

Yüzüklerin Efendisi ve Narnia Günlükleri'nden Sonra Milyonları Peşinden Sürükleyen Yeni Bir Mitolojiye Hoş Geldiniz.
Başlangıcı Olan Her Şeyin Birde Sonu Vardır

ÇEMBER NEREDE BAŞLIYOR?
Çoğu serinin aksine, Çember Serisi tamamen döngüseldir; yani Kitap Sıfır olan Yeşil, hem seriyi okumamış olanlar için bir başlangıç, hem de Siyah, Kırmızı ve Beyaz'ı okuyup seriyi tamamlayanlar için bitiş niteliğindedir. Korkmayın, hikâye hem çember hem de sıfır gibi kesintisiz işler. Seçim size kalmış. İster Siyah'la ister Yeşil'le başlayın.
Maceranın derinliklerine dalın.
Ted DeKker

Sonunda… Çember yeniden doğdu.
Yeşil'e hoş geldiniz. Kitap Sıfır'a.
Yeşil kitap sıfırdır; çember için hem başlangıç hem de bitiş çizgisidir.
Çember, renklerin dünyasıdır ve bu renklerden Yeşil ise baş döndüren hazdır.
Yeşil, kıyamette yaşanan bir aşk ve ihanet hikâyesidir.

24 yaşındaki genç Thomas Hunter, bizim dünyamızda ve bizim yaşadığımız zamanda bir gün uyuyakalır ve gözlerini 2000 yıl ileride, kadim peygamberlerin önceden bildirdiği o korkunç kıyametin yakıp yıktığı başka bir dünyaya ait Kara Orman'da açar.

Savaş, ihanet, hastalık ve ölüm, yaşayan her canlıyı tehdit etmektedir ve buna engel olabilecek tek bir kişi vardır: Thomas Hunter.
Dünyanın dengesinin aniden şiddetle sarsılması ise an meselesidir.
Thomas zamanlar arası geçişi bulmalı ve iki dünyanın da kurtuluş anahtarının gizli olabileceği dünyamıza dönmelidir.

Daha önce duyduklarınıza hiç benzemeyen bir kıyamet öyküsüne buyurun. Bu kendi tarihimizle ilişkili, öylesine şaşırtıcı bir öykü ki başka bir dünyada olduğunuzu unutacaksınız.

Zaten tanıtım yazısında kitap sizi içine çekmeye başlıyor. Yeşil'in kitap sıfır olması da başka bir güzel ayrıntı. Bilmeyenler için söyleyeyim; Çember serisi üç kitaptan oluşuyor. Siyah, Kırmızı ve Beyaz. Yeşil ise Ted Dekker'ın da söylediği gibi ister seriye başlamadan ister bittikten sonra okuyabileceğiniz nitelikte bir kitap. Zaten kitabın sonunda bunu net olarak anlayacaksınız.
Çember serisinde kahramanımız Thomas Hunter geçmişle gelecek arasında yolculuk yapıyor. Yeşil'de geleceğe gidip görevini yerine getirdikten sonraki dönemi anlatıyor. Thomas yapması için seçildiği görevini yerine getirmiş, Çember denilen topluluğa huzur ve barış ortamını sağlamış. En büyük düşmanları Güruh'la artık savaşmıyorlar aksine tanrıları Elyon'un söylediğine inandıkları gibi Güruh'un şerefine şenlikler düzenliyorlar. Ve birgün Savaşçı Elyon'un geri döneceğine inanıyorlar. Yıllarca bekliyorlar ve bu arada hiçbir öldürücü faaliyette bulunmuyorlar. Ve bir gün yine bir şenlik esnasında Thomas'ın oğlu Samuel Elyon'un gelmesini bekleyemeyeceğini açıklıyor. Güruh, Çember'in üyelerini yok edebilirken neden Çember'in onları yok edemediğini sorguluyor. Ve bir grup insan da ona katıldıklarını açıkça belli ediyorlar. Samuel Güruh'la savaşmaları gerektiğini yineliyor. 
Küçük bir detay; gelecekte Thomas'ın bu zamana gelmeden önce bulduğu bir virüsün değiştirilmiş hali yayılmış. Güruh bu hastalığı taşıyor ve tanrıları Teelah'ın bir hediyesi olduğuna inanıyor. Çember ise hastalıktan kurtulmak için Elyon'un kızıl göllerinde boğuluyor. Bu deri hastalığından kurtuldakları için de onlara "albino" deniliyor.
Samuel ve yandaşları Çember'de büyük bir ayrılık yaşatıyor. Çember savaşmak isteyenler ve istemeyenler olarak ikiye bölünüyor ve Thomas buna bir çare bulmak zorunda olduğunu anlıyor. Samuel ve ona inanlara Elyon'un varlığını kanıtlamak için Güruh'a meydan okuyacağını söylüyor. Yanına Samuel ve iki kişi daha alarak Güruh'un lideri Qurong'la anlaştıkları yerde buluşuyorlar. Teelah'ın karanlık rahibi Ba'al Thomas'ın oğlunu kurban olarak istiyor. Buraları atlayalım okumak isteyenlere sürpriz olsun.
Bunun yanında şimdiki zamanda Billy isimli bir genç Thomas'ın kardeşi Kara ve arkadaşı Monique'yi buluyor. Onlardan Thomas'ın kanını istiyor. Ve onunla geleceğe gidebileceğine inanıyor. Monique'nin içinde karanlık duygular barındıran kızı Janae ve Billy çok geçmeden yakınlaşıyorlar. Ve aynı amaca hizmet ettiklerini anlıyorlar. Thomas'ın geleceğine gitmek için tüm güçleriyle mücadele ediyorlar.
Kitap her zamanki gibi iyilik ve kötülüğü karşı karşıya getiriyor. Işığın tanrısı Elyon ve karanlığın tanrısı Teelah... Ve Ted Dekker'ın yarattığı dünyaya hayran kalmamak elde değil. Mükemmel detaylar, tasvirler, şaşırtıcı olaylar kitabın kalitesini daha da artırıyor. Ve söylemeden geçmeyeyim Martı Yayınları'nı da tebrik etmek lazım; çünkü hem iç hem de dış tasarım olarak güzel bir iş çıkarmışlar. Ve çok geçmeden bizi Siyah'la da buluşturacaklar. 
İşin özü; eğer fantastik seviyorsanız ve kendinizi başka dünyalara atmak istiyorsanız Çember serisi harika bir seçim. Eğer ilk Yeşil'i okursanız aklınızda soru işaretleri kalacaktır, onların da diğer kitaplarla noktaya dönüşeceğine inanıyorum. 


Keyifli okumalar...


Puan:

2 yorum :

  1. blogunuzu web'de ted dekker ile alakalı arama yaparken keşfettim. hoşuma gitti. daha yolun epey başındasınız. inşallah devamı gelir. ben sizi ilgiyle takip edeceğim hatta arzu ederseniz katkı da yapabilirim. yeşil isimli ted dekker kitabını tesadüfen satın aldım. kitap çok ilgimi çekti çünkü. ancak diğer kitapları daha sonra alırım diye düşünmüştüm. ama şimdi hem sizin yorumunuzu okuyunca hem de yeşil kitabını biraz okumaya çalışıp takılınca kafamdaki soru işaretleri çoğalınca 4 kitabı de elimde toparlayıp daha sonra okumaya karar verdim. teşekkürler. başarılar.

    YanıtlaSil
  2. Merhaba öncelikle. Blogumun ilk yorum yapanısınız ve ne yazık ki daha yeni görüyorum. Çok üzgünüm, son zamanlarda burayla fazla ilgilenebildiğim söylenemez zaten başarılı bir blog kullanıcısı da değilim :) Yorumumum size yardımcı olmasına çok sevindim. Elimden geldiğince bir şeyler paylaşmaya çalışıyorum, bunun birilerine ulaşmış olmasını bilmek güzel bir duygu. Yardımcı olma fikrine her zaman sıcak bakarım, tabii gördüğünüz gibi blogla ilgilenemiyorum fazla ve umarım cevabım size ulaşır. Teşekkürlerimle.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...