Hikayemiz, on altı yaşındaki Violet'ın Winterhaven adlı yeni bir yatılı okula kayıt olmasıyla başlıyor. Violet, annesini küçükken bir gazeteci olan babasını da yakın bir zamanda kaybetmiş. Üvey annesi iş için taşınınca da bu okula karşı bir çekim hissedip oraya gitmeyi tercih ediyor. Winterhaven'da kendini oldukça rahat ve olması gerektiği gibi hisseden kızımız okulunu iyice benimsiyor. Bu sırada da buranın normal bir okul olmadığını öğreniyor. Özel yetenekli çocukların bir nevi sığınağı olduğunu öğrenince Violet, onun da geleceği görme gücü var, okuluna daha bir alışıyor. Bir yandan da sınıfındaki Aidan adında bir çocuğa karşı ilgi duymaya başlıyor. Okuldaki her bir kızın hayran olduğu ama kimsenin ulaşamadığı bu çocuk da elbetteki normal değil. Violet bir hafta sonu içgüdülerinin yardımıyla onu takip etmesi sonucu, Aidan'ın bir vampir olduğunu anlıyor. Yüz yaşından fazla olan ve gerçekten hoşlandığı bu çocuktan doğal olarak korkuyor ama garip bir biçimde de ondan vazgeçemiyor. Violet'ın Aidan'ın kimliğini kabullenmesiyle onun birçok sırrına da erişmiş oluyor. Aidan vampirliğinin tedavisini bulmak için bir tedavi geliştirmeye çalışıyor. Ve sırlar bunlarla da sınırlı değil. İkisi birlikte Violet'in aynı zamanda bir vampir avcısı -Sabbat- olduğunu öğreniyorlar.
Kitap bazı farklı yönleriyle insanı şaşırtsa da unutulmayacak kitaplardan değil. Dediğim gibi boş zaman geçirmek için ideal. Ve fazla aksiyon sahnesi de yok. Eğer vampirleri çok seviyor aynı zamanda da Winterhaven'daki psişik güçleri olanlardan telapatlara, şekil değiştiricilerden likantroplara kadar uzanan geniş doğaüstü güç çeşitliliğin içine girmek istiyorsanız okuyun derim.
Keyifli okumalar...
Puan: 3