8 Ekim 2011 Cumartesi

Ne okusam, ne okusam?

Bu defa da fantastik, macera kitaplarını bir yana bırakıp üniversite için bir şeyler okuma yolunda ilerliyorum. Önerilen ve okumak için çok heyecanlandığım bu kitapları da küçük küçük tanıtayım.


Kadın hareketinin elden düşürmediği önemli kitaplardan biri olan Kendine Ait Bir Oda, Virginia Woolf’un belki de en kolay okunan kitabıdır. Kolay okunur, çünkü konu çok somuttur: “Kadın ve edebiyat.”
Erkeklerin kadınlara bıkıp usanmadan tekrarladıkları ‘ezeli’ ve de ‘ezici’ bir soru vardır: “Bizler kadar düşünme yeteneğiniz olduğunu ileri sürüyorsunuz. Madem öyle, neden Shakespeare gibi bir deha çıkaramadınız?” İşte Virginia Woolf bu ‘yakıcı’ soruya, tarihsel ilişkilerin kökenine inip kütüphane raflarında şöyle bir gezindikten ve de kısa bir kadın edebiyatı tarihçesi çıkardıktan sonra esaslı bir yanıt getiriyor. Ve şöyle sesleniyor kadınlara: “Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın. Ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın!..”
"Woolf, mantıkla olduğu kadar hayalle,  nükteyle olduğu kadar bilgiyle ve gerçek bir romancının hayalgücüyle konuşur."


Gülün Adı adlı bu dev romanıyla bir anda dünyanın dört bir yanında ünlenen italyan yazarı Umberto Eco, aslında çok yönlü bir bilim adamı. İtalya' da, Bologna Üniversitesi'nde öğretim üyesi, semiolog, tarihçi, filazof, estetikçi, müthiş bir ortaçağ uzmanı, üstelik James Joyce üzerine derin araştırmalar yapmış biri. Gülün Adı , yazarın ilk romanı. 1980' de yayımlandı. Kısa sürede dünyanın pek çok diline çevrildi. 1986 ' da, yazıldığı dilden Şadan Karadeniz' in büyük bir ustalıkla dilimize çevirdiği bu roman, ülkemizde de çok beğenildi. Filmi de dünyanın dört bucağında büyük yankılar uyandırdı. Bu romanın başarısında, yazarın Ortaçağ konusunda derin ve dolaysız bilgisinin kuşkusuz büyük payı var. Tam anlamıyla Ortaçağ dünyasını yansıtmakla birlikte Gülün Adı, kesinlikle çağdaş bir roman: Çağdaş edebiyata yepyeni ve uzun soluk getiren özgün bir yapıt. Bir anlamda Ortaçağda geçen, Hristiyanlık düşüncesini tartışan tarihsel bir roman. Bir anlamda da ustaca kurulmuş sürükleyici, polisiye bir roman. Bu yapıtından sonra Umberto Eco, iki roman daha yazdı:Foucault Sarkacı ve Önceki Günün Adası adını taşıyan bu iki dev romanından başka Umberto Eco 'nun, birbirinden ilginç deneme kitaplarını da yine Can Yayınları arasında bulabilirsiniz. 


Sokrates’in öğrencisinden hayatın felsefesi…

Öğretmeni Sokrates’e olan bağlılığı, yapıtlarında ve felsefesinde kendisini güçlü bir biçimde duyuran Platon aynı zamanda bir “sorunsal düşünürü”dür. Felsefesini tüm yaşamı boyunca sürekli olarak düzelterek olgunlaştırmış ve bu özelliğiyle geliştirilmeye açık bırakmıştır. Bu basımda tek ciltte toplanan Diyaloglar, Platon’un Sokratesçi döneminden temel metinleri bir araya getiriyor.




Sir Thomas More, Sokrates´e benzetilmek onurunu kazanan ender kişilerden biridir. Onun ölümsüz yapıtı Utopia dünya klasikleri arasına girmiş ve bugün bile hâlâ merkal okunmaktadır. Neredeyse beşyüz yıl önce yazılmış olan Utopia´da, en geniş anlamıyla Hümanizm, yani insanlık sevgisi ve saygısı hakimdir.
Kimseyi diğerinden üstün saymayan, sıradan insanların kurduğu bir devlet: Thomas More´un Utopia´sı.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...