30 Ocak 2014 Perşembe

20. ÜKG Blog Turu: Acıtan Güzellik - Georgia Cates



Tur Takvimi:

30.01 | Kitap Hayvanı'nın Günlüğü


Üç ay sürmesi konusunda anlaşmıslardı… Ama aşkları sınır tanımayacaktı.
Jack McLachlan nam-ı diğer Mağara Adamı, Avusturalya’nın en gözde bekârlarından milyoner bir şarap üreticisiydi. Başarısı, ünü ve zenginliği, romantik ilişkilerini karmaşık ve sorunlu bir hale getiriyordu, bu yüzden basitliği seçiyordu: isimsiz, kısa ilişkiler.
Bu onun oyunu ve kurallarıydı. Ta ki Laurelyn Prescott hayatına girene kadar.
Ateşli oyunun kuralları değismek zorunda kaldı, çünkü genç kadın öncekilere hiç benzemiyordu. Amerikalı nefes kesici müzisyenle iliskisi basladığı andan itibaren Jack’in ayakları yerden kesildi. Hiçbir sey planladığı gibi gitmemeye basladı ve Jack kuralları birer birer kendi elleriyle yıkmak zorunda kaldı.
Ve Laurelyn, mümkün olmayanı, mümkün kıldı.


29 Ocak 2014 Çarşamba

Kitap Yorumu: Ölümcül Merhamet - Robin LaFevers


Böyle bir dönem okumaya başlayıp yarım kitapların ne kadar iyi olduğunu görünce kendime nasıl sövüyorum anlatamam. Ama her kitabın zamanı cidden var galiba. O dönem okusam sevemeyeceğim bir kitap olabilir Ölümcül Merhamet. Gününü beklemiştir belki.Gelince de beni kendine hayran bırakmıştır hemen.

İlk başta söylemem gerekir ki, çoğu kitapta olduğu gibi Ölümcül Merhamet'i okumadan önce de yanlış izlenimlere kapılmışım. Kötü anlamda değil elbette ama insan konuyu görünce kafasında ister istemez bir şeyler şekillendirir ya; benimki bayağı farklı bir şeydi.

 Assassin yani Suikastçi olayını çok severim. Ama öyle bir sevmek değil bu. Kadın Suikastçiler'e küçüklükten beri âşığım. Küçükken bir ara, elimde annemin şişleriyle adam öldürme taktiklerini çalıştığımı bile bilirim. Hattâ bir ara bu konuyla ilgili bir şeyler yazmaya kalkışmıştım. O konulara hiç girmeyelim şimdi. Anlayacağınız benim uzun zamandır ilgimi çeken bir konu bu ve hakkında yazılmış adam gibi eser bulamıyordum. Ölümcül Merhamet'i görünce balıklama dalışa geçmem bu yüzdendi. Geçtiğimiz günlerde önümde 14 saate yakın bir otobüs yolculuğu görününce 50 sayfasını bile okumadan elimden bıraktığımı hatırlayıp çantama atıverdim. İyi ki de yapmışım. O işkence gibi yolculuğu katlanılır kıldı kitap.

Hani otobüste saat 8 oldu mu ışıklar kapanır, herkes uyku moduna geçer, televizyonlar açılır falan. Ben arkamdaki adamın bana sövdüğünü bile bile okuma ışığımı açtım ve saatlerce kitabın içine gömdüm kendimi. Kapağını bile kapatamadım. Molalarda kapatmak zorunda kaldığımda içimde burukluk oluştu. Gerçekten günümü kurtaran şeydi ve minnettarım Robin LeFevers'e. Aradığım kitabı değil belki ama ona yakın bir şeyi yazmış benim için.

Kendi derdimi anlatmak kitabı anlatamadım. Şimdiye kadar bir tek suikastçi kısmını aktarabilmişim. Daha fazla kelimelerin içinde kendimi kaybetmeden başlayayım en iyisi.

14 Ocak 2014 Salı

ÜKG Kapak Tanıtımı: Acıtan Güzellik - Georgia Cates


ÜKG 5.kez Kapak Tanıtımı postuyla karşınızda!
Facebook sayfamızı takip edenler, eminiz ki şu an ''Yeter, sadede gellllll'' modundadır. Çok beklettiğimizin farkındayız. Ama artık yavaş yavaş bu sürecin sonuna gelmeye başlıyor ve bugün kitabımızın ismini ve kapak görselini yayınlıyoruz!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...